Cell Stem Cell dergisinde yayımlanan yeni bir araştırma, uzayda bulunan mikro yerçekimi ve radyasyonun DNA üzerindeki zararlı etkilerini detaylı bir şekilde incelemektedir. Araştırma, Sanford Kök Hücre Enstitüsü’nün direktörü Catriona Jamieson liderliğindeki bir ekiple, Uluslararası Uzay İstasyonu’nda cep telefonu büyüklüğündeki bir cihaz kullanarak kök hücreleri gözlemleme çalışmalarını içermektedir.
Uzay ortamı kök hücreleri yaşlandırıyor
Kalça protezi ameliyatı geçiren hastalardan alınan kemik iliği kök hücreleri üzerinde yapılan araştırmada, uzayda bulunan hücrelerin Dünya’daki örneklere göre hızla yaşlandığı saptandı.

Jamieson, uzayda kök hücrelerin işlevlerinin azaldığını ve yenilenme yeteneklerinin düştüğünü ifade etti. Bu bulgular, uzun süreli uzay görevleri için önemli bir bilgi kaynağı oluşturarak, astronotların bağışıklık sistemi ve genel sağlığı üzerindeki etkilerini gözler önüne seriyor.
Önceki çalışmalar, mikro yerçekiminin kemik yoğunluğunu azaltma, bilişsel fonksiyonları zayıflatma ve görme bozukluklarına yol açma potansiyeline sahip olduğunu ortaya koymuştu.
Araştırmacılar, bu hızlı yaşlanma sürecinin ardında “karanlık genom” adı verilen bir yapının olduğunu belirtiyor. Bu genom, retrovirüslerin DNA’ya entegre olmasıyla binlerce yıl önce oluşmuş olup, insan DNA’sının yaklaşık yüzde 55’ini temsil etmektedir. Jamieson, bu DNA bölgelerinin uzayda yaşanan streslere yanıt olarak aktive olduğunu ve hücrelerde aşırı stres ile hızlı yaşlanmaya neden olduğunu vurguladı.
Bilim insanları, sadece problemi tespit etmekle kalmayıp, Jamieson ve ekibi, kök hücrelerin yaşlanmasını yavaşlatıcı ilaçlar üzerinde klinik deneylere de başlamıştır. Bu araştırmalar, astronotların sağlığını koruma amacının yanı sıra kanser ve rejeneratif tıp alanındaki çalışmalara da ivme kazandırma potansiyeli taşımaktadır.
Ayrıca, yeni araştırmalar, kök hücrelerin Dünya’ya döndüklerinde kendilerini toparlayabildiği ve mikro yerçekiminin olumsuz etkilerinin bir kısmının geri döndürülebildiğini göstermektedir.
Leave a comment