Yapay zeka (AI) alanında önde gelen isimler, 2025 yılına dair önemli öngörülerde bulundu. Bu tahminler, AI’ın insanlık üzerindeki potansiyel etkileri, teknolojik yenilikler ve muhtemel tehlikeleri içermektedir. Peki, uzmanlar bu konular hakkında neler düşünüyor? İşte öne çıkan bazı noktalar…
Yapay zeka (AI) riskleri ve 2025 yılına yönelik öngörüler
Yapay zekanın kurucularından Geoffrey Hinton, AI kaynaklı insanlığın yok olma riskinin 2030’a kadar %10 ila %20 oranında artacağını savunuyor. Hinton, yapay zekanın hızla insan zekasını geçerek potansiyel bir tehdit oluşturabileceğini ve ileride insanların güçlü AI sistemlerine karşı birer “3 yaşındaki çocuk” gibi hissedebileceğini belirtiyor.
Nvidia’dan Jim Fan ise 2025’i “robotların yılı” olarak nitelendiriyor. İnsanlar, robotların yaşamın pek çok alanında yer alacağı bir geleceğe hazırlanırken, bu gelişmelerin günlük yaşamı nasıl şekillendireceği ise merak ediliyor. Microsoft AI Başkanı Mustafa Suleyman, 2025 itibarıyla AI’ın kalıcı hafızaya sahip olacağı ve kullanıcıların tüm bilgilerini organize ederek adeta bir “ikinci beyin” gibi işlev göreceği görüşünü paylaşıyor.
Hugging Face CEO’su Clement Delangue de büyük değişimlerin kapıda olduğunu vurguluyor. Delangue, 2025 yılı itibarıyla büyük teknoloji şirketlerinin piyasa değerlerinin yarıya düşebileceğini ve AI’ın biyoloji ile kimya alanında çarpıcı keşifler yapılmasına imkan tanıyacağını belirtiyor. Ayrıca, Çin’in AI alanında liderlik edebileceği yönünde tahminlerde bulunuluyor.
Yapay zeka teknolojilerinin hızlı bir şekilde ilerlemesiyle birlikte, bu gelişmelerin risk ve fırsat dengesi üzerindeki etkileri, zamanla daha net bir şekilde ortaya çıkacaktır. Uzmanlara göre 2025 yılı, insanlık ve teknoloji ilişkisini yeniden tanımlayan bir dönem olarak değerlendirilebilir.
Siz bu gelişmeler hakkında neler düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi aşağıdaki yorumlar kısmında paylaşabilirsiniz.
Yorum Yap